JUSTIN
"Bu gece buraya eğlenmeye geldin Justin." dedi Dean gözlerini üzerime kenetleyerek.Derin bir nefes aldım ve daha neler saçmalayacağını duymak için bekledim.Durmak bilmeyen ağzı tekrar gevelemeye başladığında,gözlerimi devirerek yere doğru bakmaya başladım. "Bu kulüpte bir sorun çıkartma tamam mı?Seni ailenin evinden zor kurtardım,babanla ettiğiniz kavgadan sonra,öfkeni burada kullanmanı istemiyorum.Daha fazla problem yok,anlaştık değil mi Bieber?"
"Aksini yapmam mümkün mü?" dedim alaycı bir ses tonuyla.İmalı bir bakış attıktan sonra cebimden kimliğimi çıkartıp kapıya doğru yürüdüm,iri yarı güvenlik görevlisine gösterdim ve giriş iznimi alarak kendimi gürültünün içine doğru sürükledim,sürekli rengi değişen ışığa gözüm kısa sürede alıştı.
Dean'in içeriye girdiğini görünce,hafif adımlarla bara doğru gitmeye başladım.Kendimi bir tabureye yerleştirdim,barmene her zamankinden istediğimi belirten bir bakış attıktan sonra,ağır viskimi önüme koyana kadar boş boş baktım.Burası her zaman mutlu olduğum yerdi,dışarıdan pek mutlu gözükmesem bile,bu gürültü bana kendimi evimde hissettiriyordu. Dean yanımdaki tabureye oturarak saçmalamaya başladı.
"Buradaki fıstıklardan bir tanesini sana ayarlayabilirim." gülümsedi.Ne kadar boş konuştuğunu kendisi de biliyordu fakat,onun beynini uçurmamak için bir sebebim olmasa da,bunu yapmadım.
Kafamı çevirerek bardağıma doğru baktım. "Neden kendine bir tane ayarlamıyorsun?Beni boşver." Sahte bir gülümseme takınıp bardağımı elime aldım,kafama diktim ve sonunu görene kadar içtim.
"Yavaş ol kaplan," dedi Dean başımda susmak bilmezmiş gibi. "Daha gece yeni başlıyor." Beni neşelendirmek istediğini biliyordum fakat o evde olanlardan sonra,tek istediğim buradan gitmesiydi.Yalnız kalmak ve düşünmek istiyordum. Kızları sikmek isteyen oydu,o gidebilirdi.
"Bu gecenin son gecen olmasını istemiyorsan Dean,başımdan gider misin?" Biraz sesli bir şekilde söylediğimi fark edince tekrar önüme dönerek daha kısık bir sesle "Üzgünüm,böyle demek-"
"-Sadece en yakın arkadaşımın mutlu olması için burada saatlerdir kıçımı yırtıyorum ama o beni görmezden geliyor.Biliyor musun Justin?Ne bok yersen ye,ben buradan gidiyorum." Sözümü sert bir şekilde kesti,ağzına ne geldiyse esirgemedi ve daha sonra arkasına bile bakmadan kapıya doğru gitti.
İsteğimin karşılığını kötü bir şekilde almış olsam da,ona kendimi affettirmeye gitmem gerekiyordu.Fakat bugün değildi.Bugün lanet olası hiçbir yere gitmiyordum.Bugün affetmesi gereken bendim,babamın bana gelip yalvarması gerekiyordu.Yaptığı bokluğu temizlediğim halde,bana öyle şeyler söylemişti ki,gelip ayaklarıma kapanmalıydı.Merhamet dilemeliydi.
İşte o zaman farkındalık tüm vücuduma hücum etmeye başladı.O eve geri dönmeyeceğime yemin etmiştim değil mi?Bu yemini bozmak zorundaydım.Ben büyük olandım,kendimi kurtarabilmiştim. Fakat o cehennemden çıkarmam gereken biri vardı. Skylar. Kız kardeşim.
Birkaç banknot doları masaya bıraktım,barmene bir işaret yaparak parayı almasını söyledim ve tabureden kalktım.Kapıya doğru yürüyerek çıktım ve yolun karşısındaki siyah arabama doğru yürüdüm,anahtarla açtım ve içine girdim,kapıyı kapattıktan sonra koltukta arkama yaslanarak biraz düşünmeye çalıştım.
iPhone'umu cebimden alarak mesaj bölümüne girdim.
Kime:Skylar
Durumlar nasıl?
Mesajın cevabı çok gecikmedi.
Kimden:Skylar
Nasıl olabilir?Beni burada bırakıp gittin.Tek kelime Justin.Cehennem.
Gözlerimi devirdim.
Kime.Skylar
Odanın camını aç,valizini hazırlaman için on dakikan var,camdan aşağıya inebilir misin?
Skyler bunu yapabilirdi,o benim kardeşimdi.En azından bunu yapabilirdi.
Kimden:Skylar
Şanslısın ki odam ilk katta ve kardeşin bir amigo kız.Hatta amigoların ateşli lideri.Acele et Justin.Babam birazdan beni kontrol etmeye gelecektir.Geldiğinde,biraz korkmasını istiyorum.
Tamamen bana çekmişti.
Kime:Skylar
Sadece dediğimi yap,valizini hazırla ve evin dışındaki yolda beni bekle.Gelmem uzun sürmez.
Telefonu kapatarak cebime geri koydum,anahtarları motora takarak çevirdim,araba çalıştı ve direksiyonu tutarak sürmeye başlamadan önce emniyet kemerimi taktım.Son istediğim şey bir polisle yüz yüze gelmekti.
***
"Biraz daha hızlı gelebilirdin." Dedi Skylar yanımdaki koltuğa oturup kemerini bağlarken. "On dakikadan fazla sürdü."
"Sekiz dakika sürdü.Matematiğin iyi değil mi?" dedim gülümserken. "Her neyse,aç mısın?"
"Hayır." dedi kesin bir ses tonuyla. "Beni sadece evine götür.Bir evin var değil mi?"
"Ben Justin Bieber'ım kardeşim.Her şeyim var." yaramaz bir bakış attıktan sonra arabayı sürmeye başladım.
Skylar gözlerini devirdi. "Ben uyurken çığlık sesleri duyacak mıyım?" dedi imalı bir şekilde. "Öyleyse babamla kalmayı tercih ederim."
"Hayır." son harfe vurgu yaparak susmasını sağladım. "Sen evdeyken kimseyi sikmeyeceğime söz verebilirim."
"Sözün sende kalsın." dedi gülerek. "Bieber erkeklerine pek güvenilmiyor."
"Sen de bir Bieber'sın." diyerek onu çıldırtmaya çalıştım fakat Skylar bir hazırcevaptı.
Güldü. "Öte yandan Bieber kızları,çok ateşli ve nazik."
"Bu demek oluyor ki Skylar Bieber evlatlık?" diyerek gülmeye başladığımda kolumda bir acı hissettim."Hey durduk yere bana yumruk atamazsın!"
"Atabilirim Justin." dedi gıcık bir şekilde ve arkasına yaslandı. "Bu benim tek eğlencem."
"Daha yavaş olur musun?" diyerek önüme döndüm. "Eve tek parça ulaşmak istiyorum."
"En azından,"dedi ve bana döndü.Mavi gözleri aynı anneminkiler gibiydi. "Bunu denerim."
BRIANNE
Uyku gözlüğümü kafamdan çıkartarak yatağımda biraz sallandım.Bugün erken yatmıştım.Normalde gece kulüplerinde olduğum zamanlarda,bugün yataktaydım.Uzanıp telefonumdan saate baktım. 01.55
"Ah,harika." diye söylendim. "Bir daha kesin uyuyamam."
Hızlı aramadan Nathan'ı aradım. "Alo?" dedi uykulu bir ses.
"Nerdesin?" dedim sert bir şekilde. "Evde olduğunu söyle.Lütfen."
"Hemen aşağı katında kendi yatağımdayım. Neler oluyor?" dedi meraklı bir ses tonuyla.
Rahatladığımı belli eden bir iç çekişten sonra yataktan çıkarak üzerime bir hırka geçirdim. "Sadece,kalktım ve geri yatabileceğimi sanmıyorum.Buraya gelip son durumları tekrar elden geçirmeye ne dersin?Tabi senin de uykun yoksa."
"Beş dakika sonra oradayım. Beni de pek uyku tutmamıştı." Ve ardından hat kesildi.
***
Beş dakika içinde çalışma masamın etrafında bir sürü dosya,pek de uykulu gözükmeyen bir erkek kardeş,iki bardak kahve vardı.Nathan'a doğru gülümsedim. "Ne yani sadece gidip o çocuğu öldürmemiz mi gerekiyor?Bu hiçbir şeyin sonunu getirmez.Ki adamın o olduğundan emin bile değiliz."
"O değil." dedi Nathan bir dosyayı önüme koyarken. "Babası."
Dosyanın üzerindeki ismi heceleyerek okudum. Jeremy Bieber.
"Her şeyi bana tekrar anlatmanı istiyorum Nathan." elimdeki kahve bardağını ağzıma götürüp küçük bir yudum daha aldım,tüm vücudum bir kez daha ısındıktan sonra,ne diyeceğini dinlemek için Nathan'ın konuşmasını bekledim.
"Birkaç haftadır bu aileyi takip ediyorum Brianne.Oğlu,Justin Bieber,babasıyla pek iyi değil.Annesi Justin yedi veya sekiz yaşındayken öldürülmüş.O zamandan beri Justin olanlardan babasını suçlu tutmuş ve iyi davranmamış.Babası da zamanla içkiye başlayınca,eve sarhoş bir şekilde geliyormuş ve buda hep öfke dolu kavgalar etmelerine sebep olmuş."
"Babası aslında bir çete üyesi gibi bir şey.Bir örgüt gibi.Bizim gibi." gülümsedi. "Normalde babasını öldürmemiz gerekli değil mi Brianne? Fakat bu herkes için çok kolay olurdu.Böyle bir şey yapmayacağız."
"Ne öneriyorsun?" dedim gözlerim zevkle açılırken. "Fikirlere açığım."
"O aileyi içten yok edeceğiz Brianne. İntikamımızı böyle alacağız.Bunun için de sana ihtiyacım var.Ben işlere karışmayacağım fakat,bu zamanlarda,sanki gökten gelmiş bir melek gibi Justin için önemli bir yere geleceksin.Sonrasında,ailesinden tek bir kişi kalmayana kadar onları mahvedeceğiz."
Nathan'ın gözlerinde öfkeyi gördüğümde,bizim de sebeplerimiz olduğununu bir kez daha hatırladım.Kesik bir sesle devam etti. "Onları öldürmemiz için bize yalvarana kadar,buna devam edeceğiz Brianne.Ailemiz için."
"Ailemiz için,"diye tekrar ettim arkasından. "Bunu yapacağım."
EVET ARKADAŞLAR İLK BÖLÜM GELDİ.
Umarım beğenirsiniz! Gerçekten güzel bir giriş yaptığıma inanıyorum ve biraz da farklı bir haikaya değil mi?Herhangi bir hikayeye benzetirseniz bana mesaj atın,link atın.ÇÜNKÜ GERÇEKTEN TAMAMEN KONUSU FALAN BANA AİT. Daha o kadar çok şey düşündüm ki,birkaç bölüm sonra baya şaşıracaksınız. Bu hikayeyi ben çok sevdim. Fakat kızı her an değiştirebilirim pek sevemedim biraz yaşlı gibi. Aklımda Selena Gomez var bu kızdan başka. Değiştirirsem de yeni klipte görürsünüz zaten. Selena antileri olabilir o zaman onlarda eski kızı düşünerek okurlar veya kendilerini düşünürler :)
Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum,daha BT yazacağım. Ve başlamadım bile BT'ye.
"Buradaki fıstıklardan bir tanesini sana ayarlayabilirim." gülümsedi.Ne kadar boş konuştuğunu kendisi de biliyordu fakat,onun beynini uçurmamak için bir sebebim olmasa da,bunu yapmadım.
Kafamı çevirerek bardağıma doğru baktım. "Neden kendine bir tane ayarlamıyorsun?Beni boşver." Sahte bir gülümseme takınıp bardağımı elime aldım,kafama diktim ve sonunu görene kadar içtim.
"Yavaş ol kaplan," dedi Dean başımda susmak bilmezmiş gibi. "Daha gece yeni başlıyor." Beni neşelendirmek istediğini biliyordum fakat o evde olanlardan sonra,tek istediğim buradan gitmesiydi.Yalnız kalmak ve düşünmek istiyordum. Kızları sikmek isteyen oydu,o gidebilirdi.
"Bu gecenin son gecen olmasını istemiyorsan Dean,başımdan gider misin?" Biraz sesli bir şekilde söylediğimi fark edince tekrar önüme dönerek daha kısık bir sesle "Üzgünüm,böyle demek-"
"-Sadece en yakın arkadaşımın mutlu olması için burada saatlerdir kıçımı yırtıyorum ama o beni görmezden geliyor.Biliyor musun Justin?Ne bok yersen ye,ben buradan gidiyorum." Sözümü sert bir şekilde kesti,ağzına ne geldiyse esirgemedi ve daha sonra arkasına bile bakmadan kapıya doğru gitti.
İsteğimin karşılığını kötü bir şekilde almış olsam da,ona kendimi affettirmeye gitmem gerekiyordu.Fakat bugün değildi.Bugün lanet olası hiçbir yere gitmiyordum.Bugün affetmesi gereken bendim,babamın bana gelip yalvarması gerekiyordu.Yaptığı bokluğu temizlediğim halde,bana öyle şeyler söylemişti ki,gelip ayaklarıma kapanmalıydı.Merhamet dilemeliydi.
İşte o zaman farkındalık tüm vücuduma hücum etmeye başladı.O eve geri dönmeyeceğime yemin etmiştim değil mi?Bu yemini bozmak zorundaydım.Ben büyük olandım,kendimi kurtarabilmiştim. Fakat o cehennemden çıkarmam gereken biri vardı. Skylar. Kız kardeşim.
Birkaç banknot doları masaya bıraktım,barmene bir işaret yaparak parayı almasını söyledim ve tabureden kalktım.Kapıya doğru yürüyerek çıktım ve yolun karşısındaki siyah arabama doğru yürüdüm,anahtarla açtım ve içine girdim,kapıyı kapattıktan sonra koltukta arkama yaslanarak biraz düşünmeye çalıştım.
iPhone'umu cebimden alarak mesaj bölümüne girdim.
Kime:Skylar
Durumlar nasıl?
Mesajın cevabı çok gecikmedi.
Kimden:Skylar
Nasıl olabilir?Beni burada bırakıp gittin.Tek kelime Justin.Cehennem.
Gözlerimi devirdim.
Kime.Skylar
Odanın camını aç,valizini hazırlaman için on dakikan var,camdan aşağıya inebilir misin?
Skyler bunu yapabilirdi,o benim kardeşimdi.En azından bunu yapabilirdi.
Kimden:Skylar
Şanslısın ki odam ilk katta ve kardeşin bir amigo kız.Hatta amigoların ateşli lideri.Acele et Justin.Babam birazdan beni kontrol etmeye gelecektir.Geldiğinde,biraz korkmasını istiyorum.
Tamamen bana çekmişti.
Kime:Skylar
Sadece dediğimi yap,valizini hazırla ve evin dışındaki yolda beni bekle.Gelmem uzun sürmez.
Telefonu kapatarak cebime geri koydum,anahtarları motora takarak çevirdim,araba çalıştı ve direksiyonu tutarak sürmeye başlamadan önce emniyet kemerimi taktım.Son istediğim şey bir polisle yüz yüze gelmekti.
***
"Biraz daha hızlı gelebilirdin." Dedi Skylar yanımdaki koltuğa oturup kemerini bağlarken. "On dakikadan fazla sürdü."
"Sekiz dakika sürdü.Matematiğin iyi değil mi?" dedim gülümserken. "Her neyse,aç mısın?"
"Hayır." dedi kesin bir ses tonuyla. "Beni sadece evine götür.Bir evin var değil mi?"
"Ben Justin Bieber'ım kardeşim.Her şeyim var." yaramaz bir bakış attıktan sonra arabayı sürmeye başladım.
Skylar gözlerini devirdi. "Ben uyurken çığlık sesleri duyacak mıyım?" dedi imalı bir şekilde. "Öyleyse babamla kalmayı tercih ederim."
"Hayır." son harfe vurgu yaparak susmasını sağladım. "Sen evdeyken kimseyi sikmeyeceğime söz verebilirim."
"Sözün sende kalsın." dedi gülerek. "Bieber erkeklerine pek güvenilmiyor."
"Sen de bir Bieber'sın." diyerek onu çıldırtmaya çalıştım fakat Skylar bir hazırcevaptı.
Güldü. "Öte yandan Bieber kızları,çok ateşli ve nazik."
"Bu demek oluyor ki Skylar Bieber evlatlık?" diyerek gülmeye başladığımda kolumda bir acı hissettim."Hey durduk yere bana yumruk atamazsın!"
"Atabilirim Justin." dedi gıcık bir şekilde ve arkasına yaslandı. "Bu benim tek eğlencem."
"Daha yavaş olur musun?" diyerek önüme döndüm. "Eve tek parça ulaşmak istiyorum."
"En azından,"dedi ve bana döndü.Mavi gözleri aynı anneminkiler gibiydi. "Bunu denerim."
BRIANNE
Uyku gözlüğümü kafamdan çıkartarak yatağımda biraz sallandım.Bugün erken yatmıştım.Normalde gece kulüplerinde olduğum zamanlarda,bugün yataktaydım.Uzanıp telefonumdan saate baktım. 01.55
"Ah,harika." diye söylendim. "Bir daha kesin uyuyamam."
Hızlı aramadan Nathan'ı aradım. "Alo?" dedi uykulu bir ses.
"Nerdesin?" dedim sert bir şekilde. "Evde olduğunu söyle.Lütfen."
"Hemen aşağı katında kendi yatağımdayım. Neler oluyor?" dedi meraklı bir ses tonuyla.
Rahatladığımı belli eden bir iç çekişten sonra yataktan çıkarak üzerime bir hırka geçirdim. "Sadece,kalktım ve geri yatabileceğimi sanmıyorum.Buraya gelip son durumları tekrar elden geçirmeye ne dersin?Tabi senin de uykun yoksa."
"Beş dakika sonra oradayım. Beni de pek uyku tutmamıştı." Ve ardından hat kesildi.
***
Beş dakika içinde çalışma masamın etrafında bir sürü dosya,pek de uykulu gözükmeyen bir erkek kardeş,iki bardak kahve vardı.Nathan'a doğru gülümsedim. "Ne yani sadece gidip o çocuğu öldürmemiz mi gerekiyor?Bu hiçbir şeyin sonunu getirmez.Ki adamın o olduğundan emin bile değiliz."
"O değil." dedi Nathan bir dosyayı önüme koyarken. "Babası."
Dosyanın üzerindeki ismi heceleyerek okudum. Jeremy Bieber.
"Her şeyi bana tekrar anlatmanı istiyorum Nathan." elimdeki kahve bardağını ağzıma götürüp küçük bir yudum daha aldım,tüm vücudum bir kez daha ısındıktan sonra,ne diyeceğini dinlemek için Nathan'ın konuşmasını bekledim.
"Birkaç haftadır bu aileyi takip ediyorum Brianne.Oğlu,Justin Bieber,babasıyla pek iyi değil.Annesi Justin yedi veya sekiz yaşındayken öldürülmüş.O zamandan beri Justin olanlardan babasını suçlu tutmuş ve iyi davranmamış.Babası da zamanla içkiye başlayınca,eve sarhoş bir şekilde geliyormuş ve buda hep öfke dolu kavgalar etmelerine sebep olmuş."
"Babası aslında bir çete üyesi gibi bir şey.Bir örgüt gibi.Bizim gibi." gülümsedi. "Normalde babasını öldürmemiz gerekli değil mi Brianne? Fakat bu herkes için çok kolay olurdu.Böyle bir şey yapmayacağız."
"Ne öneriyorsun?" dedim gözlerim zevkle açılırken. "Fikirlere açığım."
"O aileyi içten yok edeceğiz Brianne. İntikamımızı böyle alacağız.Bunun için de sana ihtiyacım var.Ben işlere karışmayacağım fakat,bu zamanlarda,sanki gökten gelmiş bir melek gibi Justin için önemli bir yere geleceksin.Sonrasında,ailesinden tek bir kişi kalmayana kadar onları mahvedeceğiz."
Nathan'ın gözlerinde öfkeyi gördüğümde,bizim de sebeplerimiz olduğununu bir kez daha hatırladım.Kesik bir sesle devam etti. "Onları öldürmemiz için bize yalvarana kadar,buna devam edeceğiz Brianne.Ailemiz için."
"Ailemiz için,"diye tekrar ettim arkasından. "Bunu yapacağım."
EVET ARKADAŞLAR İLK BÖLÜM GELDİ.
Umarım beğenirsiniz! Gerçekten güzel bir giriş yaptığıma inanıyorum ve biraz da farklı bir haikaya değil mi?Herhangi bir hikayeye benzetirseniz bana mesaj atın,link atın.ÇÜNKÜ GERÇEKTEN TAMAMEN KONUSU FALAN BANA AİT. Daha o kadar çok şey düşündüm ki,birkaç bölüm sonra baya şaşıracaksınız. Bu hikayeyi ben çok sevdim. Fakat kızı her an değiştirebilirim pek sevemedim biraz yaşlı gibi. Aklımda Selena Gomez var bu kızdan başka. Değiştirirsem de yeni klipte görürsünüz zaten. Selena antileri olabilir o zaman onlarda eski kızı düşünerek okurlar veya kendilerini düşünürler :)
Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum,daha BT yazacağım. Ve başlamadım bile BT'ye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder