28 Haziran 2013 Cuma

BUSINESS THINGS - Bölüm 36.




JUSTIN

"Evet Nathan. Numarasını kullanarak saniyeler içinde bana nerede olduğunu söyle." dedim öfkeli bir şekilde telefonu kulağımda tutarken,aynı zamanda nereye gittiğimi bilmeden arabada kullanıyordum.

"Bir ev adresi," dedi Nathan sakince. "Aklında tutabilir misin?" ve ardından adresi söyledi,bulamazsam onu arayabileceğimi de konuşmasına ekledikten sonra,telefonu kapattı.

Gaza biraz daha bastım,diğer şeride geçmek için ani bin dönüş yaptım. Arabanın arkamda bıraktığı lastik izlerini aynadan görerek gülümsedim. Kimse değer verdiğim insanları bana karşı kullanamazdı.

O sadece değer verdiğin bir kız değil , dedi derinlerden bir ses. Ondan çok daha fazlası.

Susması için Tanrı'ya yalvarırken bir kısmımda ona hak veriyordu. Onu delicesine seviyorsun.

Spencer sadece bir kız olmaktan çok önce çıkmıştı. O farklıydı. Neden farklı olduğunu saymama gerek duymuyordum. İçimden bir ses sürekli onun farklı olduğunu söylemişti. Artık buna bende inanıyordum. Gözlerine ilk baktığım an,korkmuştu fakat daha o zaman,onun benim için farklı bir anlamı olduğunu biliyordum.

Ve onu kurtardıktan sonra,Andrew'dan başlayarak,McQueen sürüsünün hepsini cehenneme yollayacaktım.Önce aileme zarar vermeye çalışmışlardı ve şimdi....kız arkadaşıma.

Bunu kabul etmek bana güven vermişti.Fakat,şimdi lanet hayatımdaki hiçbir bok güvende değildi. Aileme saldıracaklarını bildiğimde,bunu durdurmak için her şeyi yapmıştım fakat Spencer'ı unutmuştum. Tanrım! Onu nasıl unutabilirdim? Ona göz kulak olması gereken bendim parayla satın aldığım biri değil. Beni asla affetmeyecekti. Beni asla affetmemeliydi.

Nathan'ın söylediği sokağa doğru direksiyonu kırdığımda,boş bir arazinin biraz ilerisinde,dışarıda Spencer'ın ailesini seçebildim. Yanlarındaki çiftin kim olduğu konusunda bir fikrim vardı. Andrew'ın ailesi.

Üst katta bir odanın ışıkları açıktı. Sanırım buradaki olayı anlamıştım. Aile ziyareti. Aile ziyaretine gelen seksi kızı odaya götürüp kullanma. Arkadaki ağaçlara tırmanarak kolayca ikinci kata çıkabilirdim. Koşarak eve ilerlerken geç kalmış olmamayı diledim. Eğer geç kaldıysam,Spencer beni asla affetmeyecekti.

27 Haziran 2013 Perşembe

Dangerous Love. -Bölüm 1. "FOR FAMILY."



JUSTIN 

"Bu gece buraya eğlenmeye geldin Justin." dedi Dean gözlerini üzerime kenetleyerek.Derin bir nefes aldım ve daha neler saçmalayacağını duymak için bekledim.Durmak bilmeyen ağzı tekrar gevelemeye başladığında,gözlerimi devirerek yere doğru bakmaya başladım. "Bu kulüpte bir sorun çıkartma tamam mı?Seni ailenin evinden zor kurtardım,babanla ettiğiniz kavgadan sonra,öfkeni burada kullanmanı istemiyorum.Daha fazla problem yok,anlaştık değil mi Bieber?"

"Aksini yapmam mümkün mü?" dedim alaycı bir ses tonuyla.İmalı bir bakış attıktan sonra cebimden kimliğimi çıkartıp kapıya doğru yürüdüm,iri yarı güvenlik görevlisine gösterdim ve giriş iznimi alarak kendimi gürültünün içine doğru sürükledim,sürekli rengi değişen ışığa gözüm kısa sürede alıştı.

Dean'in içeriye girdiğini görünce,hafif adımlarla bara doğru gitmeye başladım.Kendimi bir tabureye yerleştirdim,barmene her zamankinden istediğimi belirten bir bakış attıktan sonra,ağır viskimi önüme koyana kadar boş boş baktım.Burası her zaman mutlu olduğum yerdi,dışarıdan pek mutlu gözükmesem bile,bu gürültü bana kendimi evimde hissettiriyordu. Dean yanımdaki tabureye oturarak saçmalamaya başladı.

"Buradaki fıstıklardan bir tanesini sana ayarlayabilirim." gülümsedi.Ne kadar boş konuştuğunu kendisi de biliyordu fakat,onun beynini uçurmamak için bir sebebim olmasa da,bunu yapmadım.

Kafamı çevirerek bardağıma doğru baktım. "Neden kendine bir tane ayarlamıyorsun?Beni boşver." Sahte bir gülümseme takınıp bardağımı elime aldım,kafama diktim ve sonunu görene kadar içtim.

"Yavaş ol kaplan," dedi Dean başımda susmak bilmezmiş gibi. "Daha gece yeni başlıyor." Beni neşelendirmek istediğini biliyordum fakat o evde olanlardan sonra,tek istediğim buradan gitmesiydi.Yalnız kalmak ve düşünmek istiyordum. Kızları sikmek isteyen oydu,o gidebilirdi.

26 Haziran 2013 Çarşamba

Dangerous Love - Tanıtım

YENİ BİR HİKAYE İLE KARŞINIZDAYIM. FRAGMANI ÇOKTAN HAZIRLADIM BİLE. YORUMLARINIZA AÇIĞIM TAMAMEN. ÇOK UĞRAŞTIM BU FRAGMAN İÇİN.

Her yazarın bi stili vardır derler,ben de liseli konularından pek hoşlanmıyorum. Justin'in küfür edebildiğini, "badass" kavramının tam karşılığını yansıtan hikayelerden hoşlanıyorum ki bunu Business Things'de fark ettiniz.

Bu sefer de stilimden şaşmadım fakat,kurban ve katili biraz değiştirdim. Hala Justin'de tehlikeli fakat,bu hikayede korkulması gereken kişi Brianne.

Brianne ve Justin'den başka kimler olduğuna önceden karar vermedim,hikaye tam olarak kafamda oluşmadığı için ana iki karakterden sonrası hala şekilleniyor.Yine de biraz bilgilendirmek istiyorum sizleri.

Öncelikle her zaman ilham kaynağım olan,hikaye yazma sebebim en iyi arkadaşlarımdan biri olan bebeğim Defne (Business Things'de Daphne olan hani xd ) bu hikayede de var. Skyler Bieber . Her zamanki gibi Nathan Sykes ve daha onlarcası. DreamCast her bölümün sonunda yeni biri eklendiğinde fotoğraf olarak sunuluyor ve hikaye belli bir aşamaya geldiğinde,o karakterleri içeren bir video klip daha yapacağım aynı BT'de olduğu gibi.

Şimdiden gelecek ilgiye teşekkürler. İlk bölüm için heyecanlı olanlar birkaç gün daha bekleyebilirler :) Ve bu arada BT'yi daha yazmaya başlayamadım. Önce kafamdaki hikayenin ilk bölümünü tam ilham gelmişken yazacağım,yayınlayınca BT'ye başlayacağım. BT fanları ön yargılı olmadan klibimi izlerlerse,bu hikayeyi de seveceklerdir :)

-BIEBERFEVER94.

21 Haziran 2013 Cuma

BUSINESS THINGS -Bölüm 35.








JUSTIN

Tüm bombaların teker teker birbirlerini patlatarak büyük bir şölen yaratmasını bir çalının arkasından izlemek,patlamaya bu kadar yakın olmak,çok müthişti.Biraz tetikleme ile bu şekilde patlama görülmesinin nedeni,Jason'un malzemelerinin cidden iyi olmasıydı.Eğer bunu ailem üzerinde kullansaydı,cesetleri dahi tanınmayacak hale gelmişti.

Tanrıya şükürler olsun ki,her şey çözülmüştü.Bieber takımı öne geçmişti ve kendimi gerçekten rahatlamış hissetmiştim.Arkaya doğru giderek beni arabada bekleyen,diğer çocukların yanına ulaşmayı umduğumda bir çift el beni yakamdan tutarak çimlere doğru fırlattı.

Sandığımdan başkası değildi, "Steven," diye gülümsedim dumandan zar zor kurtulmuş ve korkmuş bedenine karşı. "Oyunların suya mı düştü yoksa?"

"Hayır Bieber,"dedi dumandan etkilendiğini gizlemeye çalışan bir ses tonuyla.Birkaç kez öksürmekten kendini alıkoyamadı ve üzerime doğru yürümek yerine gülmeye başladı. "Aileni kurtardın,tüm bombalarımı,bir sürü adamımı,hatta belkide o lanet Jason McCann'i bile alt ettin."

"Amacım zaten buydu McQuenn." dedim sırıtarak. "Beklediğim bir şeydi.Benim yaşamımda kaybetme diye bir şey olmaz."

"Hayal kırıklıkları." dedi içten içe gülerek. "Hoşlanır mısın?"

"Hayal kırıklıklarından mı?" dedim sanki anlamamış gibi. "Annen sana şeker alacağını söyleyip de almadı mı Steven?Bu seni üzmüş olabilir."

"Güldürme beni." Dedi bakışlarını derinleştirip ciddileşirken. "Kız arkadaşın..."

Bir anda her şey durmuş gibi hissettim. "Ne olmuş ona?"

"Senin başının dertte olduğunu sandığı için,şu an Andrew'la birlikte ve bir anlaşma yapmak üzereler.Senin kurtulman için.Kendini feda etmeye hazır.Hatta saat kaç bilmiyorum ama,geç bile kalmış olabilirsin."

"Şaka yapıyor olmalısın." dedim ateş soluyarak. "O kabul etmez."

"Konu sen olunca gözünü bile kırpmadan kabul eder Justin." diyerek biraz öksürdü.Duman etkisinden kurtulmadığı belliydi. "O sana bağlanmış."

Arabama doğru hızlı adımlarla ilerlemeden önce son kez dönerek Steven'ın tam ağzının ortasına elimi gelişigüzel sallayarak yumruk attım,kanın burun damarlarını delerek dışarı çıkmasına şahit oldum ve her şeyi geride bırakarak ilerlerken arkamdan duyduğum hırıltıya kulak bile asmadım. "Belki de çok geç kaldın Bieber."

13 Haziran 2013 Perşembe

BUSINESS THINGS-Bölüm 34.


SÖYLEDİĞİM GİBİ 13 HAZİRAN VE 17 HAZİRAN ARASINDA GELECEKTİ BÖLÜM. FAKAT SÜPER BİR İNSAN OLARAAAKKK SİZİ BEKLETMEDİM VE BUGÜN YAZDIM!^ GEÇ OLDUĞUNU BİLİYORUM FAKAT BİR SAATTE BİTTİ ZATEN.AYRICA BUGÜN SAYFA 141 KERE GÖRÜNTÜLENMİŞ VE BU HA-Rİ-KA! NASIL YAZMAYACAKTIM?YENİ BÖLÜM 20'SİNE KADAR YANİ BİR HAFTA İÇİNDE GELİR OKUNMA VE GÖRÜNTÜLENME SAYISINA BAĞLI HEPİNİZİ SEVİYORUM İYİ GECELER ^^^^











***JUSTIN***

"Her şey istediğimiz gibi olacak." Dedi dudak hareketleriyle Nathan karşımdaki arabanın arkasında pusu kurmuş bir şekilde. Başımla onaylayarak çocuklara döndüm,hepsinin yüzündeki kararlılığı gördükçe mutlu olarak yaptığım işi bir kez daha sevmeye başladım.

Fısıldayarak "Amacımız öldürmek değil,korkutmak. Polislerle uğraşmak istemiyoruz değil mi?Sadece,istedikleri birilerini bombalamak mı?Bizde onlara bunu vereceğiz.Onları kendi oyunlarıyla yok edeceğiz." dedim ve elimi cebime atarak siyah bir silah çıkartarak yere doğru tuttum,mermiyi içinde oynatarak ateş etme duruma getirerek hazır bulundurdum.

"Kimsenin burada olduğumuzdan haberi yok.Şu an nerede ne yaptıklarını bilmiyoruz,belkide evde olmamaları hiçbir şeyi değiştirmez.Amacımız öldürmek değil,bomba karargahlarının yerini bulduğumuz zaman,orayı patlatarak,onları kendi oyunlarında yok etmiş olacağız.Plan tam olarak da bu."

John arka lastiğe yaslanmış bir şekilde fısıldayarak konuştu. "Bombalarının nerede olduğunu bilmiyoruz Justin.Nereye ateş edeceğiz?"

Gülümseyerek bu sorunun sorulmasını beklediğimi belli ederek arkaya doğru gerildim."Bu evin her köşesine.Her deliğe ateş edeceğiz.Birkaç bomba ve ardından her birinin patlamasına bizzat şahit olana kadar ateşi kesmeyeceğiz.Temiz iş diye buna denir değil mi?" Güldüm ve ardından ateşi başlatmak için ayağa kalkarak büyük eve doğru yürümeye başlarken arkamdan gelen ayaklanma sesleriyle iyice havaya girdim.

3 Haziran 2013 Pazartesi

BUSINESS THINGS. Bölüm 33.

 BEKLEMİYORDUNUZ DEĞİL Mİ HFDJGHSDFJHG HAHAHAH BENDE.


 SBS ÖNCESİ BU KADAR UZUN BÖLÜM NE ARA YAZDIM BENDE BİLMİYORUM FAKAT SİZİ BEKLETMEK İSTEMEDİM YOKSA DAHA ÖNCEKİ GİBİ OLACAKTI! BİR AY BÖLÜM GÖREMEYECEKTİNİZ BUNU İSTEMEZDİM TABİKİ.

11 HAZİRAN'DAN BİLE GEÇ YAZABİLİRDİM ÇÜNKÜ TATİLE GİRİYORUM YANİ NE ARA BİLGİSAYARA GİRİP 'HAYDİ BÖLÜM YAZAYIM' DİYCEKTİM Kİ DEMEZDİM KENDİMİ BİLİYORUM :))

ŞİMDİ DİĞER BÖLÜM BİRAZ GEÇ GELEBİLİR BUNUN İÇİN GERÇEKTEN ÇOOOK ÜZGÜNÜM.SBS 8 HAZİRAN,9 HAZİRAN'DA OKULUMUZ İLE BODRUM'A GİDİYORUZ VE 11 HAZİRAN DÖNÜŞ TARİHİMİZ.

PEKİ SONRA? 12 HAZİRAN'DA ARKADAŞLARIMLA DIŞARI ÇIKIYORUM VE GEÇ DÖNECEĞİM EVE.13-14-15-16-17 HAZİRAN TARİHLERİNDE HERHANGİ BİR GÜN OLABİLİR. 17'Sİ DE OLABİLİR 13'Ü DE. HİÇ BİLMİYORUM FAKAT KAFAMDAKİ YAYIN TARİHİ BU GÜNLERİN BİRİNDE OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

HEPİNİZE İYİ TATİLLER DİLİYORUM! VE İYİ OKUMALAR. HEYECANLI BİR YERDE KESTİĞİMİ BİLİYORUM AMA OKUDUĞUNUZDAN ANCAK HEYECANLANARAK ZEVK ALABİLİRSİNİZ BEN BUNA İNANIYORUM :)):):)





**JUSTIN**

"Söylediğim gibi,bu gece neler olacağını bilemiyoruz.Ne olur ne olmaz,Spencer'ın evinin yakınlarında bekleyeceksin.Ona asla zarar gelmeyecek tamam mı?Aklım onun yanında kalmamalı.Sana güvenebilir miyim?" Tek kaşımı kaldırarak tüm ciddiliğimle yüzüne baktım.Bu konuda hassas olduğumu belli ettiğimden emindim.

Parayı ister gibi sırıttı. "Bu konuyu tabi ki halledebilirim." Gözleriyle elimdeki paraya doğru baktı. "Peki ücretim?"

Elimdeki desteyi ortasından ayırarak bir kısmını cebime tıkıştırdım,diğer kısmını ise ona doğru uzattım."Yarısı şimdi,yarısı ise ben Spencer'ı sağlam bir şekilde senden teslim aldığımda.Ama unutma,onun başına bir şey gelirse alacağın şey para değil,bir kefen ve mezar taşı olur.Sanırım anlattım,değil mi?" Gülümsedim

"Justin Bieber'ın kızlar konusunda hassas olduğunu bilmiyordum.Bana böyle bir şey söylenmedi." Siyahi çocuk ben arabaya doğru ilerlerken saçma sapan gülümsemeye başladı.

Arkamı dönerek tükürür gibi konuşmak yerine,hafifçe gülümsedim. "Kızlar konusunda hassas değilim.Sadece konu Spencer olunca." Çocuğun cevap vermesine izin vermeden yol aldım,körfeze yakın bir yerde park ettiğim siyah camlı arabama doğru ilerledim.Telefonumun titreştiğini hissettiğimde,iPhone'umu cebimden çıkarttım,ekrandaki ismi okudum ve içimden küfür savurarak açtım.

"Steven?"

"Doğru bildin Bieber.Steven McQuenn." Hattın ucundan gülmeye başladı.

Öfkemi sesime yansıtarak cevap verdim. "Ne bokuna hala beni arıyorsun?"

"Bir sonraki hamlemi merak etmiyor musun Bieber? Sana seni yok etmeyeceğimi söylemiştim,bunu yapan ben olmayacağım Bieber,etrafındaki herkesi aldığımda,bana seni öldürmem için yalvaracaksın demiştim. Hatırlıyor musun?" Sesini kısarak konuştu.

Boğazımdaki yumruyu hiçe sayarak cevap verdim."Genellikle söylediklerini takmıyorum Steven."

"Takmalısın Bieber," diye söze başladı. "Ailenden birini kaybettiğinde de beni takmamaya çalışabilecek misin Bieber?Bu sefer iyiyle anlaştık.Seni yerle bir etmek için çok az zaman kaldı.Uyarmak istedim."

"McCann senin için çalışsın diye kaç kere önünde domaldın Steven?" Dedim sertçe."Kaç kere götünü yaladın hadi itiraf etsene?"

"Hala esprili olduğunu mu sanıyorsun Bieber," dedi bağırarak. "Bu işin şakası yok."

"Ben gayet ciddiyim McQuenn." telefonu yüzüne kapatarak hızlı adımlarla arabama ilerledim,kapısını açtım,kendimi içeriye atarak hızla kapıyı kapattım ve motoru çalıştırmadan önce emniyet kemerimi bağladım,aşırı hız yapmamaya çalıştım,bugün en son isteyeceğim şey bir polisle çatışmaktı.

**NATHAN**

Kapıdan içeriye doğru girdim,daha üstümü çıkartıp salona girmeye fırsatım olmadan,bir çift el beni yakamdan tutarak duvara çarptı."Ne sikim oluyor!" diye bağırdığımda ise yüzüme doğru hızlı bir yumruk yedim.Tekrar yakamdan tutarak beni sert zemine doğru fırlatan güçlü kolların kime ait olduğunu bilmek çok zor değildi.

"Daphne'yi s*kmek,burada yaşanan olaylardan daha önemli değil Nathan! Hangi cehennemdesin! Neler olduğundan haberin yok,seni gebertmemek için kendimi nasıl tuttuğumu bilemezsin dostum." Justin yüzüme doğru öfkeyle bağırdı,çok sinirli olduğu her halinden belliydi.

Birkaç gruptan çocuğun ve Austin'in üzerimden Justin'i çekiştirerek almasıyla ağzımdan akan kanları zemine doğru tükürerek biraz rahatlamaya çalıştım. "Neler oluyor?"

Austin elinde bir buz ile yanıma doğru çömelirken fısıldadı. "Jason oluyor kardeşim."

"McCann?" Gözlerim sonuna kadar şaşkınlıkla açılırken,ne diyeceğimi düşündüm. "Las Vegas'tan nasıl kurtulmuş ki?"

"Bilmiyoruz fakat bil bakalım kiminle anlaşma yapmış?" Tek kaşını kaldırarak olayı kafamda düzenlemem için biraz bekledi.Tüm parçalara birbirine oturduğunda,Justin'in sinirli olmasına hak verdim. "Steven ve diğerleri ile mi?"

"Aynen öyle Nath." dedi sakince. "Ve planları da,Justin'in ailesini bombalamak."

Bir anda bu kadar bilgi bana bile fazlaydı."Şaka yapıyorsun!Tanrı aşkına,karşı saldırı düzenlemeyecek miyiz?"

"Ne yapıyoruz sanıyorsun Nath.Kıçımızı yayıp oturmuyoruz." Dedi gözlerini devirerek.Valentina bir buz torbasını daha kucağıma atarken seslendi. "Veya birilerini s*kmiyoruz." Göz kırptı.

"Daphne ile işler iyi değil çocuklar.Bu konudan daha önemli şeyler var,şimdi anlatacak durumda falan da değilim.İzin verirseniz Justin'in yanına gitmeliyim.Nerede?" Yavaşça kıçımı devirdiğim zeminden kalktım,üst kata doğru hareket etmeye başladım.

"Muhtemelen odasındadır." Dedi Austin benim yanımdan kalkarak içeriye doğru giderken.