6 Mart 2013 Çarşamba

IRRESISTIBLE BÖLÜM 3-YOU ARE NOT THE ONLY PERSON WHO WANTS TO REVENGE.


"Bir porno videosu mu peki?"dedi gözlerini iri iri açarak.Susması için kötü bir bakış attım.Carrie hemen ses tonunu azaltarak ekledi."Kimse duymadı."

"Duyarlarsa bana ne olabileceğini tahmin bile edemiyorum Carry,ses tonuna dikkat et."diye çıkıştım sertçe.

Gözlerini devirerek parmak uçlarına odaklandı."Özür dilerim tamam mı?Bir anda anlatınca çok--farklı geldi."

"Biliyorum."dedim doğrulamak istermiş gibi."Ama sandığın şey falan değil."

"Peki ne?"Kaşlarını çatarak baktı,sarı saçlarını geriye attı ve alt dudağını dişleyerek gerginliğini üzerinden atmaya çalıştı."Ve sana bu videoyu vermesindeki amaç ne?"

"Onunla yattığımı ve beni videoya aldığını sanıyordum.Benimle oynadığını düşünememiştim.Bu sersem şey sadece partiyi çekmiş."dedim Carrie'nin içini rahatlatmak için.

Durdu,mantıksal bir çözüm arar gibi bekledi ve bir anda "Boş bir çekimi neden sana gönderip tehdit etsin ki Alli?"dedi.

"Bilmiyorum,"diye fısıldadım.

Ellerini kalçalarına götürüp kendinden emin bir duruş sergiledi."Muhtemelen o boş bir çekim değil Allison."

"Ne?"Anlamamış olduğumu belli eden bir bakışla gözlerimi kısarak baktım.

Elimden tutarak beni okul bahçesine doğru hızla yürütmeye başlarken kulağıma doğru "Çekimi düzgün izlediğine emin misin?"diye fısıldadı.

"Tanrım!"diye bağırdım bir anda."Tanrım Carry!Çok zeki olduğunu söylemiş miydim?"

"Bebeğim,"diye inledi."Bunu zaten biliyorum."diye güldü.Okul kapısına doğru ilerlerken çalan zil ile bir kaç küfür savurarak ekledi."Dersin ne?"

"Sanırım biyoloji ama Bay McElhenney'in ayağı kırılmış."

Kaşlarını kaldırdı."Yani boş?"

"Aynen."Başımı salladım.

Parmak uçlarında doğrulup yanağımı öptü."Güzel,benim gitmem gerekiyor.Videoyu izle ve bana her ayrıntıyı öğle yemeğinde anlat.Anlaşıldı mı?"

"Tamam."





Bahçede bulduğum bir masaya oturmadan önce kantinden bir fincan kahve aldım.Görevlilere dışarıda havanın güzel olduğunu ve burada ders çalışmak istediğimi söyledim ve böylece de bahçede kalmak için izin almış oldum.Kimsenin beni görmediğinden emin olunca,çantamdan laptopu çıkartarak masaya koydum.

Videoyu bilgisayarıma kaydettiğim için bulmam kolay olmuştu,tıklamadan önce etrafta kimse olup olmadığını bir kez daha kontrol ettim.

Sonunda video başladığında,herkes dans ediyordu ve çekim mini bardan yapılmıştı.Kalabalığın arasında Justin'i seçtim,Hanna ile dans ediyorlardı.Gözüm onlara kaydığı için farklı herhangi bir şeye odaklanamıyordum.Hanna tam bir sürtük gibi kalçalarını Justin üzerinde hareket ettirmekle kalmıyor,arada onu öpüyordu.

Bu kızın elimde kalacağına emindim.Bu bir gün olacaktı.Biliyordum.

Daha sonra çekimin zaten Justin ve Hanna odaklı yapıldığını fark ettim.Video üzerinde oynanmıştı,onları daha rahat görmem için birkaç ışık efekti eklediği belli oluyordu.

Saniyeler sonra Hanna Justin'in kulağına bir şeyler söyleyerek uzaklaştı,Justin ise arkadaşlarıyla konuşmak için arka masaya doğru ilerledi.Justin'de anormal bir durum yoktu,takımdan arkadaşları ile oturuyorlardı sadece.Fakat Justin'i zar zor seçmeye başladığımda olayın Hanna üzerine olduğunu fark ettim.

Işık üzerinde yoğunlaşmıştı.Kalabalıktan daha uzak bir bölgede siyah şapka takmış ve kesinlikle gözükmeyen bir çocuğun elinden bir şey aldı ve cebine koyarak bir deste parayı uzattı.Gülümseyerek geri döndü ve hiçbir şey olmamış gibi Justin'in yanına oturdu.

Hanna uyuşturucu mu kullanıyordu?

Bunun Justin'in bilgisi dışında gerçekleştiğine yemin edebilirdim.

Ayrıca,yasa dışı olduğuna da.

"Her ne izliyorsan yüzünün değiştiğini söyleyebilirim."diye sırıttı Tyler oturduğum masaya doğru yürürken.

Korkuyla yerimde irkilirken aniden ekranı kapattım."Tanrım Ty beni korkuttun."

"O videoyu izliyorsun değil mi?Tahmin edebilir miyim?İlk izlediğinde hiçbir şey anlamadın,"diye sırıttı.

"Belki eve belki hayır,"dedim donuk bir sesle."Bu seni ilgilendirmez."

"Bebeğim bozulma,"Güldü."O kadar da efekt yaptım ve sen olayı anlayamadın mı?"

"Videonun farklı bir şey olduğunu zannetmiştim Tyler."Gözlerimi devirdim.

"Porno mu?"diye güldü."O gece aramızda bir şey olmadı,bunu merak ediyorsan eğer."

"Etmiyorum."

"İyi."Omuz silkti."Senin tarafında olduğumu biliyorsun değil mi?"

"Taraf seçmen gerektiğini zannetmiyorum."diyerek bir kaşımı havaya kaldırdım.

Ellerini iki yana açarak "Haydi ama!" dedi."Tüm okul Hanna vs.Allison bahsine oynuyor güzelim."

Yanımdaki sandalyeye oturarak bir ayağını dizine çıkarttı.Bir şey söylememi beklemeden "Unutma,eğer sana bunu yollamasaydım asla elinde bu koz olmayacaktı.Eğer elimde kullanılacak bir malzeme olduğunu direk söyleseydim,beni dinlemeyecektin fakat elimdeki malzemenin senin hakkında olduğunu düşünürsen izlerdin."

"Zekice,"diye gülümsedim."Peki bu video karşısında ne istiyorsun?"

"Ne?Bir şey değil,"diye inkar etti.Gözlerini kısarak baktı."Hadi ama bebeğim karşılık istemiyorum."

"Çıkart baklayı Tyler.Karşılık istediğini biliyorum."dedim gözlerimi çevirerek.

Bir kaç saniye düşündü ve dudaklarını çizgi haline getirerek birbirine bastırdı."Tamam,"diye söze girdi."Belki,sadece takımına girmek istiyorum."

"Takım mı?Takımdan kastın ne?"Kaşlarımı çattım.

Alın çizgilerini belirginleştiren bir bakışla baktı."Hanna'yı alt etmende yardım etmek istiyorum yani."

"Hanna mı?"dedim kaşlarımı çatarak."Niye?"

"O sürtükten intikam istiyen tek sen değilsin Allison."

-------JUSTIN----------

"Bırak,"diye inledim Hanna kafasını boynuma gömmek üzereyken."Her boş anımızda s*kişmek istemeni anlamıyorum."

"Bebeğim çok seksisin."diye sırıttı baştan çıkartmak ister gibi.Bu sefer başarılı olamayacaktı.Üstelik bana daha sert dokunuyordu,öpüşleri ağırdı ve zarif olamıyordu.O Allison gibi değildi.

Geri çekilerek omuz silktim."Sıkılmaya başladım Hanna."

"Ne?Bundan hoşlandığını sanıyordum?"diye inkar etti çocuksu bir sesle.

"Bir zamanlar,"diye düzelttim."Şimdi çişini yapmak veya yemek yemek gibi bunu düzenli olarak isteyen bir kıza döndün."

"Ne diyebilirim?"dedi tek kaşını havaya kaldırırken."Kendimi kontrol edemiyorum."

"Dene,"diye sırıttım."Etrafımda sürtüklere yer yok."

"Bana sürtük demedin değil mi Bieber?"diye çıkıştı üzerime yürürken.

Hafifçe ittirerek üzerimden uzaklaştırdım.Geriye doğru dönüp okul kapısından çıkmaya hazırlanırken pis bir gülümseme ile "Nasıl anlıyorsan Hanna." dedim.

Kendimi açık havaya attığımda Hanna'nın arkamdan bana bağırışlarını hala duyabiliyordum fakat umurumda değildi.Üzerime fazla geliyordu ve sıkılmaya başlamıştım.Biriyle ayrıldığım gibi başkasını hayatıma sokarak yanlış yapmıştım.Sanki Allison'u unutabilmişim gibi bir anda başka bir kızla denemek yanlış bir karardı.

Ellerimi saçlarımda gezdirerek yürürken bir anda ayaklarımın arka bahçeye doğru ilerlediğini fark ettim,engel olmadan cebimden birkaç dolar çıkartarak kendime bir kahve alarak masalara ilerledim.Bulunduğumu aya rağmen yakıcı bir güneş olduğu için gölgeye doğru ilerlerken gözüm elindeki laptop ile takılan kıza çarptı.

"Allison?"

Kafasını yukarıya kaldırarak ben olduğumdan emin oldu."Evet?"

"Burada ne işin var?"dedim sakin bir ses tonuyla.

Gözlerini kıstı."Ben,"diye söze girdi."Burada okuyorum?"

"Ondan bahsetmiyorum,"diyerek ellerimi iki yana salladım."Dersin falan mı boş?"

"Evet?"dedi tek kaşını yukarıya kaldırırken.

Benimle konuşmak istemediği belliydi,şaşkındı ve onu kendimden uzaklaştırarak aramızda bir şey kalmadığını söylememin üzerinden çok geçmemişti.Bana bu şekilde davranmakta haklıydı.

"Tamam."dedim arkamı dönerek onu yalnız bırakmaya hazırlanırken.Gözüme kestirdiğim bir masaya doğru giderken bir anda geri döndüm."Biliyor musun?"

Yüzünü beklentiyle buruşturdu."Ne?"

"Üzgünüm,"dedim bakışlarımı yere odaklayarak."Her şey için.Başından beri.Seni terk ettiğim için ve sonrada bir şey olmamış gibi seninle konuşmaya çalıştığım için.Bunları hak etmiyordun."

Dudaklarını yalayarak nemlendirdi,duruşunu dikleştirdi."Önemli değil."

Omuz silktim."Önemli."

"Tamam?"dedi başından kovmak istercesine."Bu kadar pişman olacaksan neden öyle davrandın?"

"Pişman değilim,"diye çıkıştım sertçe."Hemen öyle anlama."

"Ciddi misin Justin?"Kaşlarını kaldırdı."Yine mi başlıyoruz?"

"Neye?"

"Bütün bu saçma konuşmalara!"Sesini yükselterek ellerini göğsünde birleştirdi."Çok sıkıldım."

"Neyden?"dedim anlamadığımı belli eden bir bakışla.

"Ah!"diye homurdandı."Bana salak numarası yapma."

"Allison kahretsin,"dedim ona doğru yaklaşırken."Ben neyden sıkıldım biliyor musun?"

Ona iyice yaklaşınca nefesini yüzümde hissetmeye başladım.Kısık bir sesle "Neyden?"diye sordu.

"Seni özlemiyormuş gibi davranmaktan."











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder