Merhaba,bu blogumuzda Justin Bieber seven Türk Belieber'lar için keyifli zaman geçirebilecekleri FanFiction denilen,Justin Bieber'ı konu alan hikayeler yayımlanacaktır.Sizleri seviyoruz xx.
1 Mart 2013 Cuma
IRRESISTIBLE BÖLÜM 1 -THAT SHIT GONNA PAY TO ME FOR EVERYTHING.
TANITIM BÖLÜMÜNÜ GÖRMEYENLER İÇİN OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM,TIKLAYIN.
"O pislik bana yaptıklarını ödetecek."diye tükürerek sırama geçtim.Tarih dersi öğretmeni gelmeden yaklaşık beş dakikam vardı ve bu süre boyunca da Justin'i unutmaya çalışabilirdim.
Her ne kadar bunu yıllardır denediğim halde sonuç alamıyor olsam bile,nefretimin aşkın önüne geçmesine izin vermeliydim.İntikam mı almak istiyordum?Duygulu bir kız gibi davranarak intikam alamazdım.
"Hey Alli.Nasıl gidiyor?"Kafamı gömdüğüm sıradan kaldırdım ve bana doğru parıldayan bir çift göze doğru bakarak iç geçirdim.
Gözlerimi omzuna uzanan kahverengi saçlarına dikerek sahte bir gülümseme ile "Neden umurundaymış gibi davranıyorsun Hanna?"diye tısladım.
Güldü."Haklısın sürtük.Bizi ayırmaya çalıştın fakat Justin ile birbirimizi seviyoruz."
"Ah,"diye inledim."Ne kadar dokunaklı.Eminim ki sana seni sevdiğini söylediğinde,ikinizde çırılçıplak bir şekilde yatakta yatıyordunuz.Yanlış mıyım Hanna?"
"Seks hayatımız seni ilgilendirir mi?"diye sırıttı."Senin olmadığı için çekemiyorsun."
"Unuttun mu Han?"diye güldüm."Sen ona bakireliğini vermiş olabilirsin ama o bakirliğini bende kaybetti.Onun ilk aşkı benim Hanna,ve sen sadece geçiş dönemindesin."
Söylediklerime bozulduğu yüz halinden belli oluyordu."Geçiş dönemi?"
"Beni unutmaya çalıştığını fark edemeyecek kadar aptal mısın sen?O seni sevmiyor."diye mırıldandım.Ellerimi göğsümde birleştirerek sandalyede yaslandım ve o aptal yüzünün kızararak bana sinir olmaya başladığını görerek eğlendim.
"Bu da yeni bir oyun mu Allison?"diyerek ellerini iki yana salladı."Ama uyarıyorum ki itibarın dünkü olaydan sonra yerlerde geziyordu."
"İtibarımı tekrar kazanabileceğim aklına gelmiyor mu beyinsiz?"diye tükürdüm."Seninle öyle bir oynayacağım ki,işim bittiğinde sevgilinin adını çığlık atıyor olacaksın.Fakat zevkle değil Hanna,acıyla."
"Bana bunları söylerken nerene güvenebiliyorsun seni küçük kaltak?"diye bağırırken öğretmenin gelmesiyle sustu.Tanrıya şükür ki Bayan Emma bizi duymamıştı ve masasına doğru ilerlerken arka çaprazımdaki sıraya doğru ilerleyen Hanna'nın kulağına "Götümü ye seni sersem."diye fısıldayabilmiştim.
Sadece kötü bir bakış atmakla yetindi,daha fazlasını yapması imkansızdı zaten.Onun bana karşı kullanabileceği bir gücü yoktu,onu yerle bir edebilirdim ve benim erkeğime dokunmanın cezasını çekecekti.İkisi de.
Aslında Justin'den intikam alma fikri aklımın ucuna dahi gelmemişti.Onunla ayrılsam bile,bir daha görüşmeyerek onu unutabileceğimi sanmıştım.Fakat biz ayrılmamıştık.Doğum günü partimde,kızlar tuvaletinde neredeyse birlikte olmak üzerelerken -yani iş üzerinde- onları yakalamıştım.Bu gerçekten acıtan bir şeydi çünkü her gün tutkuyla öptüğüm dudakları,başka bir kızın üzerinde görmek beynimde kötü bir etki yaratmıştı.
Ne olursa olsun onu sevmeye devam ettim,belki gelir özür dilerdi ve barışırdık diye bir şey söylemeden sadece ağlayarak partiyi terk ettim.Justin peşimden gelmedi.
Uyumadan önce telefonuma gelen "Ayrılıyoruz." mesajı ile her şeyin bittiğini öğrendiğimde,onun aslında ne kadar şerefsiz bir insan olduğunu fark ettim.
Hayata kendimi tekrar bağlayacak bir şey uzun süre bulamadım ve bu konuda arkadaşlarım bana çok yardım ettiler.Bir parti düzenleyerek eski Allison'a göre döndüğümü herkese kanıtlamak istedim ve bu partiyi en yakın arkadaşım Carry'nin düzenlediğini söyleyerek Justin'in ve Hanna'nın da bu partiye katılmasını sağladık.
Plan onları sarhoş edip,ikisini de başka biriyle öpüşürken yakalatmaktı.Fakat işe biraz eğlence katarak Hanna'nın öpüşeceği kişiyi erkeklerden değil de,kızlardan seçmeye karar vermiştik.
Son dakika okulun bilindik lezbiyeni Moshe işten caymasaydı belki de her şey mükemmel olabilirdi.Moshe bütün planları Justin'e anlattığında,birazda içkinin etkisiyle herkesin içinde bütün planımı açıklamıştı.Yerin dibine girmem yetmezmiş gibi,içerideki odadan koşup gelen Hanna ile öpüşmüştü ve bana da göz kırparak "Sürtük."diye fısıldamıştı.
Onu sevdiğim için kendimden nefret ettiriyor olmalıydım,onu istiyordum ve bu gözümü karartmıştı.Bunu engellemek imkansızdı çünkü Justin'i kazanmadan kendime gelmeyecektim.O benim kontrol edilmemi sağlıyordu.Onun yanındayken her şeyi geride bırakabiliyordum ve sadece ona odaklanabiliyordum.Fakat ne zaman yanımdan ayrılırsa,bir şeyleri yumruklamak ve intihar etmek istiyordum.
Bu çocuk benim ölümüm olacaktı.
Bu bir gerçekti.
"Bayan DiLaurentis?"diye tekrarladı kısa boylu tarih öğretmeni Bayan Emma."Bizi dinliyor musunuz?"
"E-evet."diyerek sırada doğruldum."Üzgünüm,efendim."
"O zaman bana en son bahsettiğim şeyi özetleyebilir misin?"diyerek sahte bir gülümseme ile sırama yaklaştı.Otuz veya otuz beş yaşındaki bir kadına göre fazla çekiciydi.
"Üzgünüm,efendim."dedim mutsuz bir şekilde.Bakışlarımı ayaklarıma çekerek ne kadar utandığımı göstermemeye çalıştım.
"Yazık,"diye mırıldandı."Sanırım cezaya kalman gerekecek.Buna ne dersin?"
Başımla onayladım.Ceza odasında biraz kafamı dinleyebilirdim sanırım.En azından Hanna ve diğerleri gibi sürtükler orada yoktu.
Bayan Emma masasına doğru ilerledi ve göğsündeki cepten bir pilot kalem çıkartarak sarı kağıda bir kaç şey yazdı.Hızlıca imzaladı ve bana doğru uzattı.Ceza kağıdımı ellerimin arasına alırken sahte bir şekilde gülümsedim ve "Notumu etkileyecek mi?"diye saçma bir soru sordum.
"Sanırım evet Allison.Daha önce cezaya kalmadın mı?"diye sahte bir bakış attı.
"Kaldım,efendim."diyerek gülümsedim."Belki biraz daha merhamet gösterip göstermeyeceğinizi merak etmiştim."
"Üzgünüm ama hayır,"dedi sertçe."Cezaya kalacak ve hak ettiğin notu alacaksın."
"Buna itiraz eden olmadı Bayan Emma."dedim sahte bir gülümseme ile."Ceza için sabırsızlanıyorum."
Tüm çocuklar gülmeye başlayınca biraz önce tarih öğretmeni ile karşılıklı bir laf dalaşına girdiğimi ve kazandığımı fark ederek gülümsedim.Sınıfın geri kalanı dünkü olaylardan sonra beni bu kadar iyi beklemiyor olmanın verdiği şaşkınlıkla beni izlerken Hanna ise benim dün yaşananlardan dolayı üzgün olduğumu sandığı için bu çıkışı beklemiyordu.O sürtüğün yüzü gerçekten mora dönüşmüştü.
Kafamı ona doğru çevirerek fısıldadım."Sana kötü bir haber veriyim mi Han?"diyerek ekledim."Buna şaşırdıysan sana yapacaklarımı tahmin bile edemezsin."
Pis bir şekilde gülümseyerek ekledim."Ama iyi haber,"dudaklarımı yaladım."Şu an yüzünün aldığı renk,Justin'in favori rengi."
DİPNOT:
-Yeni bölüm çok mu hızlı geldi?Biliyorum çünkü TANITIM bölümünü eklediğim gibi bilgisayarı kapattım ve yemek yiyip geri açtığımda tam tamına 25 kişi görmüştü.Bunun etkisiyle hazırda olan bölümlerin bir kısmını ekleyerek bir bölüm haline getirdim ve paylaştım.
-İLK BÖLÜMÜMÜZ HAYIRLI OLSUN DİYELİM O ZAMAN.
-BU HİKAYE İÇİN AÇIKLAMA YAPMAM GEREKİRSE;Yine BT gibi zorlu bir aşk sizi bekliyor,hatta bu daha da zorlayacak gibi sizleri.Tabi ki de işi aşkla bitirmeyeceğim belirli bir düzeyden sonra bazı uygunsuz bölümlerde olacak hayatın gerçeği bu :D Ayrıca,BT'ye göre daha az aksiyonlu olması da farklı bir hikaye olacağını hissettiriyor sanki.Ne diyebiliriz ki?Umarım uzun süre devam eder.
-BIEERFEVER94.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder